Şimdiki çocuklar daha da harika!(ymış)
1 sayfadaki 1 sayfası
Şimdiki çocuklar daha da harika!(ymış)
Nazım ALPMAN'ın kaliteli bir internet sitesinde ki köşe yazısında okuduğum bir bölümü paylaşmak istedim...Yazara göre herşey gayet normal ve fazlasıyla harika! Sizce'de öle mi?
<<<<<<<<<<<2008-2009 öğretim yılında bu şekilde derslere girecek öğrenci sayısı 500 bini geçiyor. Eski(meyen) sözü hatırlamak gerekiyor: Bir zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır!
***
Bütün bu elverişsiz koşullar altında çocuklar gelişmeye devam ediyorlar. Aziz Nesin"in �Şimdiki Çocuklar Harika�sından bile harika çocuklar yetişiyor.
İlkokul 3. sınıf öğrencisi Bilge, öğle tatili sonrasında derse girerken yanındaki erkek sınıf arkadaşını göstererek �örttmenim� diyor:
-Ahmetcan bana çok ayıp şeyler söylüyor.
-Ne diyor?
-Seni seviyorum diyor.
-Bunda kötü bir şey yok ki, siz sınıf arkadaşısınız tabiiki, birbirinizi seveceksiniz...
Bilge yanında mahçup vaziyette duran Ahmetca"a bir bakış attıktan sonra öğretmenin nefesini kesiyor:
-Ama sevişelim mi? de diyor!!!
Kadın öğretmen önce derin bir nefes alıyor, sonra �bunlar sizin şimdi konuşacağınız şeyler değil, üniversiteye gidince bu konuları konuşabilirsiniz� diyerek ufaklıkları yerlerine oturtuyor.
***
Küçüklerin kıvamında zalim oldukları inkar edilebilir mi?
5. sınıfta öğretmen notlarını karıştırırken öğrencilerin kıkırdaşmaları üzerine öylesine soruyor:
-N"olur orada?
-Öğretmenim Atacan ile Melis "kağıt çet" yapıyorlar.
Bilgisayarda �çet� yapmanın ne olduğunu yeni öğrenmiş olan kıdemli öğretmen kağıt çet karşısında duralıyor:
-Getirin bakayım onu buraya!
Yan yana sıralarda oturan Melis bir defter kağıdına ilk cümleyin yazıp, erkek öğrenciye uzatıyor, sonra o bir cümle yazıp geri veriyor. Böyle böyle yarım sayfalık ortak bir metin oluşuyor. Öğrenciler buna kağıt-çet diyorlar.
Öğretmen kağıdı alıp okumadan çekmecesine atıyor. Zil çaldığında çekmecesinden �yeni ürünü� alıp bir okuyor ki, küçük dilini yutacak.
Metin kız öğrencinin satırlarıyla başlıyor:
-Atacan benimle sevişir misin, yatakta?
-Kızım sen sapıksın.
-Salak şey!
-Aptal kız, salak da sensin.
-Geri zekalı!
***
Kasım ayının ikinci yarısında öğretmen çok bildik bir kompozisyon konusu veriyor:
-Hadi bakalım 24 Kasım Öğretmenler Günü için bir kompozisyon yazın.
Cam kenarında oturan Yalım, öğretmenin de duyacağı biçimde kendi kendine söyleniyor:
-Öf, yine yalakalık yapacağız!
***
Yemekhanenin kaşık-çatalını alıp sınıfa istifleyen Okan"a öğretmen soruyor:
-Oğlum bu çatal-kaşığı niye alıp sınıfa getirdin?
-Ben onları yemekhaneden değil, evden getirdim.
-Okan senin bu söylediğine kargalar bile güler.
Öğretmenin bu cümlesiyle birlekte bütün sınıf kahkahayı koyveriyor.
Kızgın Okan, hışımla arkadaşlarına dönüyor:
-Hepiniz kargasınız!
Hikayelerin hiç biri fıkra değil, öğrencilerini kendi çocuklarından çok seven kıdemli bir ilkokul öğretmeninin günlüğünden aşırdım.
Yeni ders yılı öğrencilere ve öğretmenlere hayırlı olsun. >>>>>>>>>>>>>
<<<<<<<<<<<2008-2009 öğretim yılında bu şekilde derslere girecek öğrenci sayısı 500 bini geçiyor. Eski(meyen) sözü hatırlamak gerekiyor: Bir zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır!
***
Bütün bu elverişsiz koşullar altında çocuklar gelişmeye devam ediyorlar. Aziz Nesin"in �Şimdiki Çocuklar Harika�sından bile harika çocuklar yetişiyor.
İlkokul 3. sınıf öğrencisi Bilge, öğle tatili sonrasında derse girerken yanındaki erkek sınıf arkadaşını göstererek �örttmenim� diyor:
-Ahmetcan bana çok ayıp şeyler söylüyor.
-Ne diyor?
-Seni seviyorum diyor.
-Bunda kötü bir şey yok ki, siz sınıf arkadaşısınız tabiiki, birbirinizi seveceksiniz...
Bilge yanında mahçup vaziyette duran Ahmetca"a bir bakış attıktan sonra öğretmenin nefesini kesiyor:
-Ama sevişelim mi? de diyor!!!
Kadın öğretmen önce derin bir nefes alıyor, sonra �bunlar sizin şimdi konuşacağınız şeyler değil, üniversiteye gidince bu konuları konuşabilirsiniz� diyerek ufaklıkları yerlerine oturtuyor.
***
Küçüklerin kıvamında zalim oldukları inkar edilebilir mi?
5. sınıfta öğretmen notlarını karıştırırken öğrencilerin kıkırdaşmaları üzerine öylesine soruyor:
-N"olur orada?
-Öğretmenim Atacan ile Melis "kağıt çet" yapıyorlar.
Bilgisayarda �çet� yapmanın ne olduğunu yeni öğrenmiş olan kıdemli öğretmen kağıt çet karşısında duralıyor:
-Getirin bakayım onu buraya!
Yan yana sıralarda oturan Melis bir defter kağıdına ilk cümleyin yazıp, erkek öğrenciye uzatıyor, sonra o bir cümle yazıp geri veriyor. Böyle böyle yarım sayfalık ortak bir metin oluşuyor. Öğrenciler buna kağıt-çet diyorlar.
Öğretmen kağıdı alıp okumadan çekmecesine atıyor. Zil çaldığında çekmecesinden �yeni ürünü� alıp bir okuyor ki, küçük dilini yutacak.
Metin kız öğrencinin satırlarıyla başlıyor:
-Atacan benimle sevişir misin, yatakta?
-Kızım sen sapıksın.
-Salak şey!
-Aptal kız, salak da sensin.
-Geri zekalı!
***
Kasım ayının ikinci yarısında öğretmen çok bildik bir kompozisyon konusu veriyor:
-Hadi bakalım 24 Kasım Öğretmenler Günü için bir kompozisyon yazın.
Cam kenarında oturan Yalım, öğretmenin de duyacağı biçimde kendi kendine söyleniyor:
-Öf, yine yalakalık yapacağız!
***
Yemekhanenin kaşık-çatalını alıp sınıfa istifleyen Okan"a öğretmen soruyor:
-Oğlum bu çatal-kaşığı niye alıp sınıfa getirdin?
-Ben onları yemekhaneden değil, evden getirdim.
-Okan senin bu söylediğine kargalar bile güler.
Öğretmenin bu cümlesiyle birlekte bütün sınıf kahkahayı koyveriyor.
Kızgın Okan, hışımla arkadaşlarına dönüyor:
-Hepiniz kargasınız!
Hikayelerin hiç biri fıkra değil, öğrencilerini kendi çocuklarından çok seven kıdemli bir ilkokul öğretmeninin günlüğünden aşırdım.
Yeni ders yılı öğrencilere ve öğretmenlere hayırlı olsun. >>>>>>>>>>>>>
Similar topics
» Ölmeden önce görülmesi gereken 50 yer (Harika Resimlerle)
» Çocuklar Neden Tirnak Yer...?
» Kalp ve damar hastaliklarindan korunmak İÇİn Çocuklar haftada en az 3kez spor yapmalı
» Yaşamak... Biraz daha rahat böyle
» Çocuklar Neden Tirnak Yer...?
» Kalp ve damar hastaliklarindan korunmak İÇİn Çocuklar haftada en az 3kez spor yapmalı
» Yaşamak... Biraz daha rahat böyle
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz